İnsana ve üretime duyduğumuz tutkuyla büyüyoruz

Kariyerinin başlangıcından bugüne birçok önemli göreve imza atan Yeni Projeler Genel Müdür Yardımcısı Cem Temel’i Gölcük’te ziyaret ettik. Çalışanların azmi ve inovasyona verilen değerle birlikte Yeniköy ve Gölcük’ü kapsayan Kocaeli Fabrikaları’nın küresel bir başarı hikâyesi oluşturduğunu aktaran cem temel, iletişimi kuvvetli ve üretken bir çalışma ortamı sunmak için aralıksız çalıştıklarını dile getirdi.

Röportaj: Özden Kılıç

Ford Otosan’la yollarınız nasıl kesişti? Kariyerinizin gelişim sürecini ve bu süreçte yaşadıklarınızı paylaşır mısınız?
Lise yıllarından beri otomobillere oldukça meraklıyım. Sanırım bu ilginin de etkisiyle üniversite tercihimi şekillendirdim ve İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden 1991 yılında mezun oldum. Hemen ardından bir yıl boyunca Uluslararası İşletme eğitimi aldım. 1992 yılında vatani görevimi Donanma Komutanlığı’nda tamamladım. Bu, Gölcük’le ilk temasımdı. Askerliğin ardından 1993 yılında Ford Otosan Hasanpaşa tesisinde yeni projeler ekibine dâhil oldum. Yani yeni projeler, meslek hayatımın başlangıcından itibaren ilgili olduğum bir alandı. Çok keyif aldığım bir ekip ve işle yola çıktım. Zira o dönemde yeni fabrika projesi gündemdeydi ve bu heyecanı yaşamak mesleki anlamda benim adıma önemli bir artı oldu. 1994 yılında Ürün ve Proses Geliştirme Ekip Liderliği Bölümü’ne kurucu üyelerden biri olarak dâhil oldum. Bölüm, ülkemizdeki müşteri şikâyetlerinin çözümünü sağlamak üzerine kurulmuştu. Kronik ve genel sorunlarla ilgili nedenleri inceliyor, kaynağını tespit edip sonuca ulaşmaya çalışıyor ya da gerekirse Ford Avrupa’yla iletişime geçip çözüm süreçlerini geliştiriyorduk. 1998 yılında yine Yeni Projeler Ekibi’ne bağlı olarak Pres Alan Müdürlüğü görevini üstlendim. Dört ana üretim biriminden biri olan bu bölüm, teknolojiye duyduğum ilgi dolayısıyla çok severek görev yaptığım bir süreçti benim için. Bu süreçte fabrika yerleşimi, yeni ekipman alımı, kalıp projeleri, insan kaynağının organizasyonu gibi atölyenin kurulumunda hayati önem taşıyan birçok sorumluluğu yerine getirdim. 2016 yılıyla birlikte Kocaeli Fabrikalar ve Yeni Projeler Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlendim. Gölcük ve Yeniköy Fabrikalarının sorumluluğuyla beraber yıllarca heyecanla çalıştığım Yeni Projeler’in Genel Müdür Yardımcılığı’nı yürütmek benim için gurur verici bir konum oldu. Tabii bu tamamıyla bir ekip işi ve biraz önce altını çizdiğim gibi ekibimizin deneyimi ve arzusu bizleri geleceğe taşıyan en önemli değerimizi oluşturuyor.

Ford Otosan Kocaeli Fabrikaları, ülke ve hatta dünya ekonomisi için çok önemli birer üretim merkezi konumunda. Söz konusu yapıyı biraz daha detaylandırmak gerekirse ortaya nasıl bir tablo çıkıyor?
Ford Otosan Kocaeli fabrikaları, Gölcük ve Yeniköy’deki iki ayrı üretim tesisinden oluşuyor. 2001 yılında üretime başlayan Gölcük ve 2014 yılında devreye alınan Yeniköy fabrikaları; kalitenin, verimliliğin, çevre duyarlılığının şart koştuğu en son teknolojileri ve iş güvenliğinin olmazsa olmazlarını bir arada barındıran tesislerdir. Dolayısıyla fabrikalar yüksek bir teknoloji standardında hayata başladı ve Yeni Projeler Birimi’nin katkısıyla günün değişen koşulları çerçevesinde sahip oldukları özellikleri sürekli geliştiriliyor. Yani bu fabrikaları yaşayan ve gelişen bir organizma olarak da değerlendirebiliriz. Kocaeli fabrikaları, hâlihazırda Ford Avrupa’nın ticari araç üretim merkezi konumunda bulunuyor. Ford Otosan’ın Gölcük Fabrikası, Ford Transit’in öncü üretim merkezi ve aynı zamanda Transit Custom ve Tourneo Custom modellerinin dünyadaki tek üretim merkezidir. Yeniköy Fabrikası ise Ford Courier modellerinin tek üretim merkezi konumunda yer alıyor. 2015 yılında elde edilen ticari araçlar liderliği ve ihracat liderliğinde Gölcük ve Yeniköy fabrikalarımızda üretilen ürünlerin katkısı en üst düzeyde oldu. Fabrikalarımızda, teknoloji ve inovasyondan güç alarak odağında insan olan faaliyetlerimizle büyüyor, yeni uygulamalar ve hizmetlerle huzurlu, iletişimi kuvvetli ve üretken bir çalışma ortamı sunmak için aralıksız çalışıyoruz. Ayrıca “Endüstri 4.0” gibi yeni üretim yaklaşımı sistemlerinin entegrasyonunu gerçekleştirmek için gereken bilgi ve uygulama süreçlerini yönetiyoruz.

İnsan kaynağının ürün ve üretim teknolojisindeki dinamizme entegrasyonunda eğitim temel rol oynuyor. Dolayısıyla bu başlıkta yürüttüğünüz çalışmaları aktarır mısınız?
Ford Otosan, çalışanlara verdiği değer ve kişisel gelişime verdiği önem çerçevesinde, eğitim ve gelişim programlarını sürekli hale getirdi. Bu yıl üretim çalışanlarımıza ilk defa “Yönetici Eğitimi” vermeye başladık. Davranışsal yetkinlikleri geliştirmeyi hedefleyen “Kişisel Gelişim” programı kapsamında yaklaşık 2500 kişiye, çalışanları bir üst seviyeye hazırlayarak liderlik yetkinliklerini geliştirmeyi amaçlayan “Lider Gelişim Programı” ile 600’ün üzerinde çalışanımıza ulaştık. Teknik ve iş güvenliği eğitimleri zaten asla taviz vermediğimiz, sürekli devam eden eğitim başlıklarımızı oluşturuyor. Ayrıca sosyal tesislerimizin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için de şu sıralar önemli adımlarımız mevcut. Çalışanlarımızın daha rahat koşullarda çalışabilmesi için iş elbiselerine kadar geniş bir yelpazede yeniliklerimiz sürüyor. Bunları planlarken, insan kaynağımızın görüşlerini temel alıyor ve “memnuniyetleri için neler yapabiliriz” sorusunu her noktada kendimize soruyoruz.

Ford Otosan’ın bayi ağıyla nasıl bir iletişim içerisindesiniz? Bu iletişimin ürün teknolojisine sağladığı katkıyı değerlendirir misiniz?
Öncelikle bayilerimizle, özellikle satış sonrasıyla her daim çok sıkı bir iletişim halinde olduğumuzu söylemek isterim. Üstlendiğimiz görev kapsamında, bayilerimiz kanalıyla gelen müşteri şikâyetlerine çok ciddi bir şekilde eğiliyoruz. Müşteri, herhangi bir şikâyetle servise gittiği zaman, şikâyete neden olan arızalar en geç 48 saat içinde birimlerimizin ekranına düşüyor. Elektrik, motor, kaporta gibi başlıklarda şikâyete neden olan parça çağırılıyor ve inceleniyor. Yapılan analizlerin ardından parça iyileştiriliyor ve o üründen kaynaklanan müşteri şikâyetleri süreç içerisinde ortadan kaldırılıyor. Dolayısıyla bayi ağımız, ürün teknolojisinin geliştirilmesi ve şikâyetlerin minimize edilmesi noktasında ciddi bir katkı sağlıyor; bu sayede müşteri memnuniyeti yaklaşımımız bayilerimiz üzerinden ilerliyor.

Deneyimli bir yönetici olarak iş konusundaki hassasiyetlerinizi paylaşır mısınız?
Hem iş hayatımda hem de özel yaşamımda en çok önem verdiğim konuların başında “zamanlama” geliyor. Çünkü zaman gerçekten son derece az ve değerli bir kavram. Küçük bir zaman kaybı, bir zincir halinde sonraki tüm akışa etki ediyor. Bunun gözlemlenebilen ve gözlemlenemeyen sonuçları mutlaka oluyor. O yüzden dakik olmak, zamanı iyi ve verimli kullanmak son derece titiz olduğum bir nokta. Planlı olmaya önem veriyor ve planın takibine gayret gösteriyorum. Planlı ve programlı yaşamanın başarıya direkt olarak yansıdığını düşünüyorum.

İş dışında zihninizi dengelemenizi sağlayan, size keyif veren bir uğraşınız var mı?
Motosiklet kullanmak hem keyif aldığım hem de yoğunluğun yarattığı baskıyı dengelememi sağlayan en önemli aktiviteyi oluşturuyor. Hafta sonları bir araya geldiğim bir motosiklet ekibim var. Bunun yanında motosiklet üzerinde uzun yolculuklarım da oldu. Eşimle birlikte Avusturya’ya kadar gittik. Ayrıca spor hayatımın ayrılmaz bir parçası. Özellikle yüzmek, fiziksel ve zihinsel anlamda iyi hissettiriyor.

“Keleşlerlife, geleceğe olan inancı temsil ediyor”
Keleşler Otomotiv; gerek kurumsal yapısı gerekse bir bayi olarak sergilediği başarısıyla tüm meslek hayatım boyunca adını sıkça duyduğum bir bayimiz. Müşteri memnuniyetinde ulaştıkları seviye takdir edilecek düzeyde. Keza satış ve satış sonrası hizmetlerde son derece hassas bir yaklaşımları olduğunu gözlemliyorum. Yine bunun bir parçası olarak imza attıkları Keleşlerlife Dergisi’nin verdiği mesajı çok önemsiyorum. Çünkü bir bayi olarak böyle bir işe imza atıyorsanız; “Bilgimizi, birikimimizi, deneyimlerimizi herkesle paylaşmak istiyoruz” mesajını veriyorsunuz. Üstelik bu, vizyon sahibi olmanın ve geleceğe inancın da bir göstergesidir aynı zamanda.