Bugün hava çok kaotik

HAVA DURUMU BÜLTENLERİNDE YARATICI GRAFİKLERLE YANSITILAN METEOROLOJİK TAHMİNLER, HAYAL KIRIKLIĞI YARATABİLİYOR. DIŞARI KAZAKLA ÇIKIP, YAKICI GÜNEŞLE KARŞILAŞABİLİYORUZ. BU TUTARSIZLIĞI ANLAMAK İÇİN BİRAZ YUKARI BAKMAK GEREKİYOR.

İnsanlığın atmosferle olan ilgisi her zaman hayati öneme sahipti. İlk insandan bugüne hayatımızı hava olaylarına göre şekillendirdik. Hatta bu ilişki evrim sürecinin yönünü bile belirledi. Aristo, “Meteorologica” adlı eserini kaleme aldığında tarih milattan önce 340’idi. Ancak meteoroloji biliminin gelişimi son derece yavaş bir şekilde ve zamana yayılarak gerçekleşti. Ölçüm tekniklerinin gelişmesi için önce termometre, barometre gibi teknolojilerin keşfedilmesi gerekiyordu. Zira bilim demek ölçüm ve gözlem demekti ve bunun için kümülatif bilgiye ihtiyaç vardı.
Önceden çiftçiler ve denizciler için atmosferin nasıl davranış göstereceği hayati öneme sahipken, zamanla atmosferik olayların seyri herkes için çok önemli bir hale geldi. Modern dünyada meteoroloji tahminleri gündelik yaşamı belirleyen bir işleve sahip. Yani ulaşımdan eğitime, üretimden sağlığa ve savunmaya kadar birçok yerde meteoroloji tahminlerine güveniyor ve önlem alıyoruz.

Hava tahmini nasıl ve hangi teknolojilerle yapılıyor?
Ülkemizde meteoroloji alanında en yetkin kurum Meteoroloji Genel Müdürlüğü. Her gün bu kurumun uzmanlarınca kısa, orta ve uzun vadeli bilimsel tahminler yapılıyor, ardından kamuyla ve diğer ilgili kurumlarla paylaşılıyor. Günümüzde tahminler yapılırken gözlemevlerinden, uçaklardan, meteoroloji balonlarından, çeşitli teknolojik ölçümlerden, uydu teknolojisinden ve istatistik biliminden faydalanılıyor.
Özellikle uydu teknolojisinin işe dâhil olmasıyla son 50 yılda atmosferik olaylarla ilgili daha fazla bilgiye ve daha fazla doğru tahmin oranına sahip olduk. Önceden arada bir doğru çıkan tahminler insanları mutlu ederken, bugün herhangi bir yanılma olduğunda son derece sinirlenebiliyoruz.

Matematik ve meteoroloji
Meteorolojik tahminler, gözlem, analiz ve tahmin olmak üzere üç aşamadan oluşuyor. Gözlem aşaması Sinoptik ve Klimatolojik olmak üzere iki çeşit yer gözlemini içeriyor. Gözlem yapılırken, yer gözlemi (rüzgâr yönü belirlenmesi, sıcaklık tespiti, hava olayları, yağış miktarı, deniz suyu sıcaklığı vb.), radar bilgileri, uydu görüntüleri, otomatik gözlem istasyonları verileri toplanıyor.
Bu veriler yer haritasına işlendikten sonra eşbasınç eğrileri oluşturuluyor ve alçak- yüksek basınç alanları analiz ediliyor. Yapılan bütün analizler; atmosferin durumunu gösteren değişkenlerin (sıcaklık, rüzgâr, nem ve basınç) zamana ve yere bağlı değişimlerini ifade eden denklemlerin (hareket, termodinamik, süreklilik, hidrostatik eşitlik) matematik çözümleri yapılıyor.
Yapılan analizler uzman ve tecrübeli personelin katıldığı brifingde tekrar değerlendiriliyor. Hava kütlelerinin; tahmini yapılacak sahayı etkilemesi beklenen süre ve şiddeti hakkında son kararlar verilerek hava tahmin raporları oluşturuluyor.

NORMAL ŞARTLARDA BİLE SON DERECE KAOTİK OLAN ATMOSFERİK KOŞULLAR, BAŞTA KÜRESEL ISINMA VE DÜNYANIN EKSENİNDE YAŞANAN DEĞİŞİM NEDENİYLE ÇOK DAHA ÖNGÖRÜLEMEZ BİR HAL ALDI. METEOROLOJİ TAHMİNLERİNİN HER ZAMAN TUTMAMASI İŞİN KÜÇÜK BİR BOYUTU. ASIL ETKİYİ, İKLİM KUŞAĞIMIZ DEĞİŞTİĞİNDE YAŞAYACAĞIZ.

Yağmur beklerken tipiye yakalanmak
Meteoroloji tahminleri konusundaki en büyük sıkıntı tahminlerin kimi zaman tutmaması. En sevdiğiniz baharlık kıyafetle sokağa çıkıp akşama donmuş halde eve döndüğünüz olmuştur. Ya da kardan adam yapmaya hazırlanırken bol güneşli bir havayla karşılaşabilirsiniz. Peki, gelişen teknolojiye, çeşitlenen ölçüm tekniklerine rağmen tahminler niçin tam olarak tutmuyor? Kar tatili bekleyen öğrenciler neden hayal kırıklığı yaşıyor? Bu durum aslında atmosferin kaotik yapısından kaynaklanıyor. Hatta daha ileriye gidersek tüm evrende bir düzenden çok kaotik bir yapıdan söz etmek gerekiyor. Sistemdeki ufak bir değişiklik kaotik ve büyük değişimlere yol açabiliyor. Her hava taneciğinin pozisyonu ve durumu tahmin edilemeyeceğinden hava durumunu da tahmin etmek son derece güç oluyor. Atmosferdeki çoklu etkileşimli meteorolojik olaylar, tahminlerin her zaman doğru çıkmasını engelliyor. Yani “mevsim normalleri” kalıbı bile aslında oldukça iddialı bir kullanım.