Ford Türkiye İş Alanı Lideri Özgür Yücetürk, elektrikli araçlar, sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm konularında 2025’in kritik bir eşik olduğunu vurguladı. Üretim kapasitesinin artırılacağını, bağlantılı araç teknolojilerinin yaygınlaşacağını ve sıfır emisyon hedefiyle yatırımların hız kesmeyeceğini belirten Yücetürk, “Ford Otosan olarak, hem üretimde hem ihracatta Türkiye’nin gücünü küresel ölçekte büyütmeye devam edeceğiz” dedi.

Ford Otosan olarak elektrikli ve bağlantılı yeni nesil araçlar konusundaki değerlendirmeleriniz nelerdir? Ford Puma Gen-E, Ford E-Transit Courier ve Ford E-Tourneo Courier modelleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Ford Otosan olarak Ford Motor Company’nin elektrikli araç ve büyüme planlarıyla aynı doğrultuda ilerliyoruz. Elektrifikasyon yol haritamızda vites yükselttiğimiz bir dönemdeyiz. Binek ve ticari araçlarda 2035’e kadar sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda, Türkiye ve Romanya’daki dört fabrikamızda ürettiğimiz tüm araç modellerinin 2025 yılına kadar elektrikli versiyonlarını da piyasaya sunarak otomotiv tarihinde yeni bir dönemi başlatacağımıza inanıyoruz.

2025 yılı itibariyle Ford’un Avrupa’da ilk defa üç modelinin de Ford Otosan tarafından elektrikli versiyonlarının üretilmesi uzmanlığımıza bir övgü niteliğinde. Elektrikli araç portföyümüzü genişleterek, ticari araç segmentinde Ford Otosan imzası taşıyan yeni E-Tourneo Courier ve tamamen elektrikli yeni E-Transit Courier’yi müşterilerimizle buluşturacağız. Ford’un elektrikli otomobil hamlesine öncülük eden bir diğer model olan, tamamen elektrikli yeni Explorer da hem Avrupa’da hem de Türkiye’de müşterilerimizle buluşacak.

Ford’un efsanevi modeli Mustang’in ruhunu taşıyan, yüzde 100 elektrikli Mustang Mach-E’yi müşterilerimizle buluşturmuştuk. Türkiye’deki SUV tutkunlarının beğenisine sunduğumuz Kuga, üstün performansı ve bağlanabilirlik özellikleriyle ‘Geleceği Bugünden Yaşatıyor’. İleri teknolojileri ve bağlanabilirlik özellikleriyle sıra dışı bir sürüş deneyimi sunan yeni Ford Puma’yı Türkiye’de yakın zamanda pazara sunduk.  2024 sonlarında da sıra dışı premium araçlarımız olan F-150, Bronco Sport ve Edge’i Türkiye pazarına sunduk. Önümüzdeki dönemde de bahar aylarında üç yeni elektrikli SUV aracımız Capri, Explorer ve Puma Gen-E’yi müşterimize sunacağız

Ford Puma Gen-E, Avrupa’nın en çok satan binek aracın tamamen elektrikli versiyonu olarak dikkat çekiyor. Modern tasarım, yüksek menzil kapasitesi ve gelişmiş bağlanabilirlik özellikleriyle, binek otomotiv segmentindeki elektrifikasyon vizyonumuzu yansıtıyor. Tam şarjla yaklaşık 376 km menzil sunan Puma Gen-E, 23,2 dakikada tamamen şarj olabiliyor. 100 km’de ortalama 13,1 kWh enerji tüketiyor. Spor otomobil ruhunu, pratik bir SUV konforuyla buluşturan Gen-E, 574 litreye kadar bagaj depolama alanı sunuyor.

Ford E-Transit Courier ve Ford E-Tourneo Courier ile, ticari segmentte tam elektrikli ve bağlantılı çözümler sunarak işletmeler için operasyonel verimliliği artırıyor. Yenilenen batarya teknolojileri, sıfır emisyonlu mobilite ve düşük işletme maliyetleriyle ticari müşterilerimize önemli avantajlar sağlıyoruz. E-Transit Courier, 300 km’ye kadar menzil ve 700 kg’a kadar yük taşıma kapasitesi sunuyor. Bu, bir önceki nesile göre yüzde 25 kapasite artışı anlamına geliyor. Ford E-Tourneo Courier ise çok amaçlı kullanılabilir yapısı, geniş iç mekân, akıllı bağlanabilirlik özellikleriyle ön plana çıkıyor.

Bu modeller, Ford Otosan’ın Romanya Craiova Fabrikası’nda üretilerek Avrupa pazarına sunuluyor. Bu adım, şirketimizin elektrifikasyon vizyonunu güçlendirirken, Türkiye’nin otomotiv sektöründeki küresel rekabet gücünü artırmamızın da önemli bir göstergesi.

İhracat operasyonlarımızı daha da güçlendirecek Blue Aspire gemisi hizmete girdi. Bu sürecin Ford Otosan’a ve genel olarak Türkiye’nin otomotiv ihracatına etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ford Otosan olarak, ihracat kapasitemizi artırmaya yönelik lojistik altyapımızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Blue Aspire gemisinin hizmete girmesi, Türkiye otomotiv sanayisinin küresel pazardaki konumunu daha da sağlamlaştıracak önemli bir adım.

Blue Aspire, yılda yaklaşık 12 sefer yaparak 30 bin ek taşıma kapasitesi sağlayacak. Bu sayede, araçların Avrupa ve diğer pazarlara ulaşma süresi kısalırken, nakliye maliyetlerinde de ciddi bir düşüş sağlanacak.

Bu hamle, ihracat operasyonlarımızı daha etkin hale getirecek ve şirketimizin küresel pazardaki rekabet gücünü artıracak. Ford Otosan olarak lojistik stratejilerimizde sürdürülebilirlik odaklı bir yaklaşım benimsiyoruz. Blue Aspire gibi çevre dostu gemilerle karbon ayak izimizi minimize etmeyi hedefliyoruz.

Ford Otosan, 2024 yılında 330 binden fazla araç ihraç ederek tarihindeki en yüksek rakama ulaştı. Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla birlikte, üretim tesislerimizdeki kapasitelerin artırılması ve lojistik çözümlerin optimize edilmesi, ihracat operasyonlarımızın daha da güçlenmesini sağlayacak. Bunu yaparken sürdürülebilirlik konusuna da çok dikkat ediyoruz.

Değişen müşteri alışkanlıklarıyla birlikte dijitalleşmenin önemi giderek artıyor. Ford Türkiye olarak müşteri deneyimini dijitalleştirmek adına hangi adımları atıyorsunuz?

Dijitalleşme, Ford Otosan’ın müşteri odaklı dönüşüm stratejisinin temel taşlarından biri. Bu kapsamda:

• Ford Pro platformumuz, ticari araç müşterilerimize araç yönetimi, şarj, yazılım güncellemeleri ve servis hizmetlerini entegre eden dijital çözümler sunuyor.
• FordPass gibi dijital platformlarımız, bireysel ve ticari müşterilerimizin araçlarını uzaktan yönetmesini, bakım süreçlerini optimize etmesini ve sürüş deneyimini iyileştirmesini sağlıyor.
• Bağlantılı araç teknolojilerimiz, kullanıcıların araç performanslarını anlık olarak takip etmesine, bakım süreçlerini yönetmesine ve işletme maliyetlerini optimize etmesine olanak tanıyor.

Dijitalleşme stratejimiz, müşteri deneyimini kişiselleştirme ve bağlantılı araç teknolojilerini en üst seviyeye taşıma hedeflerimize hizmet ediyor.

Ford Türkiye olarak sürdürülebilirlik ve çevre dostu teknolojiler konusunda nasıl bir yol haritanız var? Elektrikli araçların yanı sıra başka hangi sürdürülebilirlik projeleri üzerinde çalışıyorsunuz?

Ford Otosan olarak karbon nötr üretim hedefiyle çevre dostu teknolojilere ve sürdürülebilir taşımacılık çözümlerine odaklanıyoruz. Elektrifikasyon yatırımlarımız, üretim süreçlerinde enerji verimliliğini artıran projeler ve lojistik operasyonlarımızda sürdürülebilir çözümler geliştirmemiz bu vizyonun önemli birer parçası.

• Elektrikli araç portföyünün genişletilmesi: Ford E-Transit Courier, Ford E-Tourneo Courier ve Ford Puma Gen-E gibi tamamen elektrikli yeni modellerimizi pazara sunduk. 2035 yılına kadar ticari ve binek araçlarımızın tamamının sıfır emisyonlu hale gelmesini hedefliyoruz.
• Yeşil lojistik yatırımları: Mars Logistics ile başlattığımız intermodal tren hattı, Romanya Craiova ve Türkiye arasındaki lojistik operasyonlarımızı karayoluna kıyasla %63 daha az karbon salınımıyla gerçekleştirmemizi sağlıyor. Böylece sadece üretimde değil, tedarik zincirinde de karbon ayak izimizi azaltıyoruz.
• Dijital üretim süreçleri ve enerji verimliliği: Akıllı üretim sistemlerimiz, IoT destekli kalite kontrol sistemleri ve dijital ikizler teknolojileriyle üretimde verimliliği artırırken enerji tüketimini düşürüyoruz.
• Hidrojen yakıt hücreli araçlar: Elektrifikasyona ek olarak, hidrojen yakıt hücreli ağır ticari araç çözümleri geliştirmeye devam ediyoruz.

Ford Otosan olarak yalnızca kendi operasyonlarımızı değil, tüm ekosistemimizi sürdürülebilir ve çevre dostu hale getirmek için çalışıyoruz.

Ford Otosan için eğitim her zaman öncelikli bir konu oldu ve bu alanda birçok projeye imza attınız. Eğitim, girişimcilik ve insan kaynakları alanındaki çalışmalarınızı ve bu konulara verdiğiniz önemi paylaşabilir misiniz?

Ford Otosan olarak, geleceğin mobilite ve otomotiv sektörüne yön verecek yetenekleri yetiştirmek için kapsamlı eğitim ve girişimcilik projeleri yürütüyoruz.

• Ford Otosan Akademi: Çalışanlarımız ve iş ortaklarımız için dijital yetkinlikler, üretim teknolojileri ve yönetim becerileri gibi konularda eğitimler sunuyoruz.
• Üniversite iş birlikleri: Türkiye’nin önde gelen üniversiteleriyle yürüttüğümüz ortak projelerle, mühendislik ve teknik alanlardaki yetenekleri sektöre kazandırıyoruz.
• Mühendislik ve teknoloji ihracatı: Romanya Craiova Fabrikamızda üretilen araçların mühendisliği, Türkiye’deki Sancaktepe Ar-Ge merkezimiz tarafından geliştirildi. Yani yalnızca araç değil, bilgi ve teknoloji ihracatı da yapıyoruz.
• Girişimcilik ekosistemine destek: Mobilite ve akıllı ulaşım çözümleri geliştiren start-up’larla iş birliği yaparak inovasyonu teşvik ediyoruz.

Ford Otosan olarak sadece iş gücümüzü değil, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artıracak insan kaynağını da yetiştirmeyi hedefliyoruz.

2025 yılı için hedeflediğiniz projeler nelerdir? Ford Otosan’ın önümüzdeki dönemde gündeminde hangi konular olacak?

İhracat bizim büyüme stratejimizin en kritik sacayaklarından biri. Dolayısıyla ajandamızda da her zaman ilk sıralarda yer alıyor. Craiova fabrikamızın kapasite artışı hem yeni modellerimiz hem de elektrikli araç üretimimiz için çok değerli bir fırsat yaratıyor. Özellikle Batı Avrupa pazarında, sıfır emisyonlu ticari araçlara yönelik talebin hızla artacağı bir döneme giriyoruz. Bu nedenle, elektrifikasyon yatırımlarımız ve sürdürülebilir mobilite çözümlerimiz, rekabette bizi öne çıkaracak önemli unsurlar olacak. İhracat noktasında yine başarılı bir yıl geçirmeyi hedefliyoruz.

Aynı zamanda, 2025 yılı Ford Otosan’ın dijital dönüşümünde de ivmeleneceği bir yıl olacak. Büyük veri, yapay zeka ve bağlantılı araç teknolojilerine yaptığımız yatırımlar, müşteri deneyimini geliştirmek ve operasyonel verimliliği artırmak açısından öncelikli alanlarımız arasında bulunuyor. Müşterilerimizle olan etkileşimimizi daha dijital, daha kişisel hale getirecek çözümler üzerinde çalışıyoruz. Özetle, 2025’te hem üretimdeki esnekliğimizi hem ürün gamımızdaki çeşitliliği hem de müşteri deneyimindeki fark yaratan uygulamalarımızı ön plana çıkararak, zorlu pazar koşullarını fırsata dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda, hem iç pazarda güçlü konumumuzu korumak hem de ihracatta büyüme ivmemizi devam ettirmek için çevik ve proaktif bir strateji izleyeceğiz.

2025 yılı, elektrifikasyon, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarla şekillenecek:

• Bağlantılı araç teknolojilerinin yaygınlaştırılması: Tüm ticari ve binek araçlarımızın bağlantılı özelliklerle donatılması.
• Elektrikli araç portföyünde genişleme ve üretim kapasitesinin artırılması: Özellikle Romanya fabrikamızda hattan indirdiğimiz ticari araçlarımızın elektrikli versiyonlarıyla birlikte elektriklenme anlamında bizim için son derece atak ve iddialı bir yıl olacak. Çok yakında binek araçlarımızın da elektrikli versiyonlarını müşterilerimizle buluşturmaya başlayacağız. Dolayısıyla üretim kapasitemizde de artış söz konusu olacak.
• Karbon nötr üretim hedefleri doğrultusunda, yenilenebilir enerji yatırımları ve dijital üretim süreçleri.

2025 ve sonrası için amacımız, Türkiye’yi küresel otomotiv ekosisteminde daha güçlü bir konuma taşımak ve sıfır emisyonlu mobiliteye geçiş sürecinde öncü olmak.