Otomotiv sektörü bir devrimin sınırında
Otomotiv sektörünün keskin bir virajdan geçtiği şu günlerde değerlendirmeleri dikkatle takip edilen Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Keleşlerlife dergisi’ne özel açıklamalarda bulundu.
“Yerlilik oranı artıyor”
Ford Otosan olarak, tüm zorlayıcı koşullara rağmen, geleceğe yatırım yapmaya ve geleceğin akıllı dünyasını, geniş ürün yelpazemizle birlikte müşterilerimize sunmak için çalışıyoruz. Ulaştığımız noktada sadece Türkiye için değil, Avrupa ve diğer potansiyel ihracat pazarlarının tamamına rekabetçi ürünler sunabilmek için tüm mühendislik gücüyle, ileri ve yeni teknolojiler üzerinde çalışıyoruz. Bu bakış açısıyla, motordan sonra araçtaki en önemli diğer aktarma organı olan şanzımanı Eskişehir İnönü Fabrikamızda üretmek için 49,5 milyon avro yatırımla çalışmalarımıza başlamıştık. Ağır ticari araç segmentinde ‘Türkiye’nin ilk yerli şanzımanı’ olacak bu ürün ile teknolojik katma değeri yüksek bir sistemi baştan sona Ford Otosan bünyesinde geliştirip üreterek Ar-Ge ve mühendislik kapasitemizi geliştireceğiz. 2021 yılından itibaren de kamyonlarımızda kendi ürettiğimiz şanzımanlarımızı kullanmayı planlıyoruz. Yeni şanzımanımızla beraber yerlilik oranımız daha da yükselecek. 2020 yılından itibaren kendi geliştirdiğimiz aks, motor ve şanzıman ürün grupları bir araya geldiğinde müşterimizin tüm talep ve beklentilerini karşılayacağız.
…
Yol haritamızın önemli bir kısmını da iş yapış biçimlerimizi daha yalınlaştırmaya ayıracağız. Dijitalleşme ve inovasyon ile birlikte gelecek için dönüşmeye devam ediyoruz. Akıllı bir dünyanın bizleri beklediği bu yeni dönemde Ford Otosan’ın odağında ‘geleceği yakalamak’ var. Bunun için ‘inovasyon’ olmazsa olmaz en önemli şart. Ulaşım sektörünün ve müşterilerimizin gelecekteki ihtiyaçlarını şimdiden öngörerek karşılamak için hızla çalışıyoruz. Bu doğrultuda, inovasyon kültürünü şirketimizin her kademesinde yaygınlaştırmaya devam ederken, endüstri 4.0, dijitalleşme ve akıllı ulaşım çözümleri gibi konular önceliğimiz olacak. Geleceğin ulaştırma/taşıma teknolojilerinde söz sahibi olmak ve sanayimiz için dünya çapında yeni bir başarı hikâyesi yazmak hedefiyle çalışıyoruz.
…
F-MAX yeni bir kilometre taşı oldu
Yeni çekicimiz F-MAX, 5 yıllık tasarım, geliştirme ve üretim sürecinde 1.200 Ford Otosan mühendisinin emekleri ile ortaya çıkmış, kamyon üretim yolculuğumuzun geldiği son noktayı özetleyen bir başyapıt. F-MAX Uluslararası Ticari Araçlar Fuarı’nda (IAA) dünyaya tanıtıldığı gün “2019 Uluslararası Yılın Kamyonu” ödülünü alarak bize büyük bir gurur yaşattı. Ar-Ge faaliyetlerimiz ve güçlü mühendislik yeteneğimiz sayesinde mükemmel bir araç geliştirdik ve bu prestijli ödülün sahibi olduk. Geleceğin teknolojilerine odaklanan F-MAX, ağır ticari endüstrisinde küresel çapta standartları yeniden belirlemek üzere geliştirildi. ConnecTruck özellikleri kapsamında bilginin her an ulaşılabilir olmasını; kullanıcıların araçlarına, kurumlarına ve tüm dış dünyaya entegre olmasını sağlayarak bir ilki gerçekleştiriyor. Alt yapımız ve global yapılanmamız, F-MAX’in uluslararası pazarlarda güçlü bir oyuncu olması için hazır.
Ford Otosan’ın gelecekle ilgili yaptığı hazırlıkları, dahası gerçekleştirdiği teknolojik ve dijital dönüşümü anlatır mısınız?
Elbette, son yıllarda hepimizi çok heyecanlandıran bir dönemden geçiyoruz ve otomotiv dünyasının gelecekte nasıl bir gelişim süreci göstereceğini öngörüyoruz. Artık çok yakın olan bu gelecekte otomotiv dünyası otonom, bağlanabilir ve elektrikli araçları işaret ediyor. Ford da geleceğin otomotiv dünyasına güvenle ilerliyor. Ford, hareket özgürlüğünün insani ilerlemeyi yönlendirdiğine inanıyor ve bu ilkeyi geleceğe taşıyor. Bu doğrultuda Ford, gelecekte de insanların daha güvenli ve özgür bir şekilde hareket etmelerine yardımcı olan akıllı araçlar tasarlıyor.
Ford’un “Yarının Şehri” olarak tarif ettiği ve “Akıllı şehirler, akıllı araçlar” şeklinde adlandırdığı gelecek vizyonunda tüm şehrin, araçların ve insanların birbirlerine akıllıca bağlı olduğu yeni bir dünya var. Ford’un bu vizyonuna paralel bir şekilde Ford Otosan olarak, Ar-Ge ve inovasyon ve dijitalleşmeyi bir bütün olarak görüyor; geleceğin otomotiv dünyasında söz sahibi olmak için çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Global pazarda rekabet eden bir sanayi şirketi olarak daha fazla üretim yapmamızın ve ihracatımızı artırmanın en önemli yolu Ar-Ge ve inovasyondan geçiyor.
Orta vadede, sahip olduğumuz güçlü ve köklü üretim geleneğimizi Endüstri 4.0 yaklaşımı ile dijital ve bağlantılı hale getirmek dijitalleşme yol haritamızın en önemli bölümlerinden biri. Bu doğrultuda da Nesnelerin İnterneti (IoT) ile tüm üretim verilerimizi tek bir büyük veri platformunda topladığımız “bağlı üretim”, tasarımdan müşteri geribildirimlerine kadar dijital ortama taşınmış “bağlı ürün”, çalışanlarımızın mobil ortamda iş yapabilmeleri için gerekli altyapıyı sunduğumuz “bağlı çalışan” ve dijitalleşmiş depolama ve lojistik sistemlerimizle “bağlı tedarik zinciri” gibi platformlar oluşturuyoruz. Bağlı müşteri ve bayi ile de her iki tarafın isteklerini 7/24 analiz ediyor, özelleştirilmiş ürün ve servisler sunuyoruz. Bayi sistemlerimizi merkezileştiriyor ve merkezi Müşteri İlişkileri Yönetimi Sistemi’ne bağlıyoruz. Böylece, müşterilerimizin şikâyetlerini, ürün hakkındaki görüşlerini dinamik olarak toplayabiliyor, tasarımlarımızı bunlara göre düzeltiyoruz. Müşteri deneyimini kökten değiştiriyoruz. Verilerimizi kullanarak bayilerimizin hangi araçtan ne kadar sipariş vermeleri gerektiğini tahmin edebiliyoruz.
Ford Otosan olarak, bayilerimizi ticari iş ortağının çok ötesinde, ailenin birer ferdi olarak görüyoruz. Markamızı güçlü kılan ve başarısının devamlılığını sağlayan unsurların başında bayilerimizle kurduğumuz aile ilişkisi geliyor. Müşteri beklentilerini karşılamanın her geçen gün daha da zorlaştığı günümüzde; yenilikçi, yaratıcı, kaliteli, güler yüzlü ve çözüm üreten bir anlayışla hizmet verme konusunda bayilerimizden yana çok şanslıyız. Ford Otosan’ın yaptığı tüm işlerde katma değer oluşturma vizyonunu Keleşler Otomotiv’de görüyor ve bu sebeple marka gelişimine yapılan yatırımları memnuniyetle karşılıyorum.
Ford Otosan, “Dünyanın En İyi İşverenleri” listesinde yer aldı. “Ford Otosanlı olmak”, ardında hangi değerleri barındırıyor?
Ford Otosan, hem Koç Topluluğu değerlerini hem de kendi kültürünü harmanlayan, nesilden nesile aktaran Türkiye’nin en önemli kurumlarından biri. Türkiye’nin ihracat şampiyonu, Ford’un Avrupa’daki en büyük ticari araç üretim üssü olan şirketimizin sahip olduğu, yüksek Ar-Ge ve mühendislik yeteneğinin arkasında nesilden nesile aktarılan bu “değerler” var. Bu değerleri kısaca özetlemek gerekirse; yarım asrı devirmiş olan Otosan, dev bir aile. Yıllardır aktardığı kültürü ve değerleri ile; bize birey olmayı öğretti, güruh değil. Bize üretmeyi, geleceği tasarlamayı öğretti. Bize yapabileceklerimizin sınırı olmadığını öğretti – ve sınırların insanın içinde olduğunu. Değerleri ile paylaşmayı, el ele vermeyi, büyük bir aile olmanın önemini gösterdi. Hepimiz bir arada olursak, “güçlü” olduğumuzu öğretti. Otosanlı olmak; bu büyük aileye girebilmek 70’lerde, 80’lerde de ayrıcalıktı, bugün de öyle. Eşit iş gücüne eşit fırsat sunan bir sanayi şirketi olarak, ‘fırsat eşitliği’nin sağlandığı bir çalışma ortamı sunmaya devam ediyoruz.