Kültürün coğrafyadaki iz düşümü: Anadolu’nun ilk yerleşimleri

Uygarlığın doğduğu ve yükseldiği Anadolu coğrafyasının her köşesi, binlerce yıllık hikâyeleri barındırıyor. Bu hikâyelerin izinde kısa ama öz bir yolculuğa çıkıyoruz birlikte. Belki bazılarına aşinasınız, bazılarını ise ilk defa duyacaksınız.

Anadolu, tüm insanlığın kültürel hazinesini barındıran, kadım ve çok eski bir coğrafya. Yakın zamana kadar bildiklerimizin çok ötesinde bir zenginlik bu. Kuzeyden güneye, batıdan doğuya ve geçmişten günümüze atılan ayak izleri, birbirleriyle öylesine kaynaşmış ki, belki de tümünü öğrenmek asla mümkün olmayacak. Yine de DNA’larımıza kadar işleyen ilk yerleşimlere kısa bir bakış getiriyor, Anadolu topraklarının kültürel zenginliğine birlikte şahit oluyoruz.

NEVALİ ÇORİ / ŞANLIURFA

Şanlıurfa’nın Hilvanlı ilçesinde yer alan Nevali Çori’nin tarihi M.Ö. 10000 yılına dayanıyor. Fırat’ın kolu olan Kantara Çayı’nın hemen yanı başındaki bu yerleşim, günümüzde neredeyse tamamen sular altında. Atatürk Barajı’nın suları altında kalmadan önce yürütülen çalışmalarda birçok önemli bilgiye ulaşılsa da, Nevali Çorililerin nereden geldiği, kökenleri ve yaşamlarına dair detaylar tam olarak bilinmiyor. Ancak bölgede yürütülen çalışmalar, ele geçen kültürel veriler höyüğün bulunduğu alanda, avcılık toplayıcılık yanı sıra tarımsal faaliyetlerin başlamış olduğunu gösteriyor.
Tarihçiler, avcılık toplayıcılıkla yaşamını sürdüren ilkçağ topluluklarının bulundukları çevreye hâkim olup yerleşik düzene geçmesini ve tarım yapmasını “Neolitik Devrim” olarak adlandırıyor. Önceleri Neolatik Devrim’in Akdeniz’de başladığı düşünülüyordu. Nevali Çori’nin keşfi ve buradan toplanan ipuçları, Neolitik Devrim’in tahmin edilenden daha önce ve başka bir coğrafyada başladığını ortaya koydu. Nevali Çori, bu açıdan çok önemli ve sakladığı gizemlerin ortaya çıkarılması için çalışmalar devam ediyor.

LİMANTEPE / İZMİR

Batı Anadolu’nun eski ve en uzun süreli yerleşim yerlerinden biri olan Limantepe, M.Ö. 4000 yılına kadar uzanan bir geçmişe sahip. Bazı uzmanlar, bu tarihin daha da geriye gidebileceği görüşünü savunuyorlar. Limantepe’nin birkaç önemli özelliği var. Bunlardan biri, Limantepe’nin en eski yapay limanlardan biri olması. İzmir’in Urla ilçesinde bulanan Limantepe’de, deniz aşırı ticaretle ilişkilendirilen bulgular bölgenin önemini daha da artırıyor. Kara kısmındaki kalıntıların deniz altında da devam ettiği anlaşılan Limantepe’de, sualtı araştırmalarında farklı dönemlere ait çok sayıda kalıntıya rastlanmış. Yine gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda en eski kıyı çizgisinin bugünkü sahil şeridinin 400 metre ilerisinde yer aldığı saptanmış. Bu durum, sualtında kalmış olabilecek daha eski yerleşimlerin bulunabileceği düşüncesini destekliyor.

ÇÖYÖNÜ / DİYARBAKIR

Tıpkı Nevali Çori gibi avcı toplayıcı yaşamdan tarım faaliyetlerine uzanan bir geçişin gözlemlendiği Çayönü, Diyarbakır’ın kuzeyinde, Ergani ovasında, Dicle Nehri’nin kenarında bulunuyor. İlk yerleşimin M.Ö. 10200 yıllarında başladığı tahmin edilen bölgede, M.Ö. 4200’lü yıllara kadar yaşamın devam ettiği değerlendiriliyor. İlki 1963 yılında başlayan ve günümüze kadar devam eden kazılarda, 6000 yıllık yerleşimin birbirinden farklı zamanlarına ait mimari tasarımlarda binalara rastlanmış. Yerleşmenin ilk dönemlerinde daha çok domuz, geyik, yabani koyun ve keçi avlanmış olmasına rağmen Çayönü kazılarında MÖ 8500 yıllarından kalma buğday ve baklagillere rastlanmış olması, tarımsal faaliyetlerin bölgede en az 10 bin yıldır devam ettiğini ortaya koyuyor.

HACILAR / BURDUR

Burdur’un 25 kilometre güneybatısında yer alan Hacılar, toplam 9 yerleşim tabakasından oluşuyor ve ilk yerleşim M.Ö. 7000 yılları olarak tarihlendiriliyor. Bölge ayrıca Batı Anadolu’nun bilinen en eski yerleşimi olarak kabul ediliyor. Avcı-toplayıcılıktan yerleşik düzene geçişi sağlayan tarım ve hayvanların ehlileştirilmesi gibi adımların izlenebildiği yerlerden biri olan Hacılar’da, kömürleşmiş arpa ve buğday tanelerine rastlanmış. Böylelikle burada yaşayan halkın tarımla uğraştığı tespit edilmiş.