Doğru sürüş pozisyonu riskleri en aza indiriyor

Ne iş yaparsanız yapın eğer rahat değilseniz konsantrasyon kaybı yaşar, yaptığınız işe odaklanamazsınız; tıpkı otomobil sürerken olduğu gibi. Çoğu kışı bilmese de trafik kazalarının öncelikli nedenlerinden biri doğru sürüş pozisyonunda bulunmamaktır. Oysa birkaç pratik bilgiyle konforlu ve daha az riskli bir sürüşü mümkün hale getirebilirsiniz.

Toplumumuzun çok önemli bir kısmı otomobil kullanmayı seviyor ve artık neredeyse bir yaşam biçimi olarak görüyor. Kimi zaman uzun yolculuklarda, kimi zamansa yoğun şehir içi trafiğinde saatlerimizi direksiyon başında geçiriyoruz. Bunun
elbette sağlığımız üzerinde de önemli etkileri var. Öncelikle iyi bir otomobil sürücüsü olmanın kurallara harfi harfine uymaktan
geçtiğini unutmamak gerekiyor. Bu kurallardan biri de sürüş esnasında sergilediğimiz tavırlar ve sürüş pozisyonu. Üstelik bu yalnızca sizinle ilgili de değil; trafiği paylaştığınız diğer insanları da etkiliyor. Her ne kadar direkt olarak alakalı gibi düşünülmese de doğru sürüş pozisyonuna dikkat etmeyen sürücüler kazalara davetiye çıkarabiliyorlar. Günümüzde trafik kazalarına yol açan başlıca nedenler arasında “Sevk ve İdare” başlığı ön sıralarda yer alıyor.

Doğru sürüş pozisyonu riskleri azaltıyor
Oturma pozisyonunuz aracınıza en iyi hâkim olabileceğiniz pozisyondur. Örneğin virajlarda sırtınız koltuk arkalığından
ayrılıyorsa iki işle uğraşmak zorunda kalırsınız; birincisi kendi dengeniz, ikincisi aracınızın dengesi. En sık rastlanan hatalardan biri de direksiyona çok yakın ya da çok uzak oturmak olarak karşımıza çıkıyor. Bu özellikle ani engel aşma manevralarının gerektiği gibi yapılamamasına neden oluyor. Ayrıca, otomobile hâkimiyeti zorlaştıran bu oturma pozisyonu sürücünün görüş açısını azaltıyor. Direksiyona yakın oturan sürücüler, direksiyon hareketlerini tam olarak gerçekleştiremiyor ve kazalarda vücut ya da başlarını direksiyona çarpma riskleri daha çok artıyor. Böyle bir oturma pozisyonunda büyük bir hızla açılan hava yastığı koruma görevini tam olarak yapamıyor ve göğüs kafesine gerekenden fazla basınç uygulayabiliyor. O halde sürücü koltuğunda nasıl oturulmalı?

Kendinizi ve aracınızı tanıyın
Doğal olarak insanların vücut ölçüleri birbirinden farklıdır. Bu nedenle sürücü koltuğu, direksiyon ve pedallar arasındaki uyumu
yüzde 100 sağlamak her zaman mümkün olmayabilir. Bu durumda, ideal oturma pozisyonuna en yakın pozisyon seçilmelidir.
Oturma pozisyonunda iki önemli husus kriter olarak alınır. Bunlardan biri kolların, diğeriyse bacakların konumudur. Sürücü, koltuğa oturup kolunu uzattığında, sağ elinin bileği direksiyon simidinin en üst kısmına denk gelmelidir. Anca bu hareket yapılırken omuzun koltuktan ayrılmaması gerekir. Bacakların pozisyonu da otomobil kullanımında en önemli hususlardan
biridir. Pedallara tam hâkimiyet ve yorgunluğu en aza indirmek için bacakların açılı pozisyonda durması gerekir. Sol ayak debriyaj pedalına sonuna kadar bastığında, bacak düz ya da düz olmaya çok yakın hale gelmelidir. Kol ve bacak pozisyonunu gerektiği gibi ayarlamak için direksiyon ve koltuğun yükseklik ayar mekanizmalarından yararlanabilirsiniz. Koltuk yüksekliğini
ayarlarken, görüş açılarının azalmamasına dikkat edilmeli. Özellikle uzun yolculuklarda yorgunluğu azaltmak için, koltuğunuzda eğer varsa bel destek ayarını mutlaka ayarlayın. Diğer bir konu da direksiyon simidinin tutulmasıyla ilgili. Sol el direksiyonda, sağ else vitesle arkadaşlık ediyorsa ya da 10:15 veya 10:10 pozisyonunu doğru zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Direksiyon simidi mutlaka 9:15 pozisyonunda tutulmalıdır. Bu durumda her iki yöne de maksimum hareket kabiliyeti elde edilir. Emniyet kemeri, otomobillerdeki en önemli güvenlik ekipmanıdır. Bir kaza sırasında vücudu koltuğa sabitleyen emniyet kemerinin de doğru
kullanımı şarttır. Emniyet kemerini takarken herhangi bir yerinde dönme olmamasına, köprücük kemiğinin ortasından geçmesine ve belinizi kavramasına özen gösterin.

Nasıl giyinmeli?
Güvenli otomobil kullanmanın fiziksel şartlarından biri de sürücünün kıyafetleridir. Sürücünün özellikle kol hareketlerini kısıtlayan palto, ceket gibi kıyafetler, ani ve fazla direksiyon hareketi gerektiren tehlikeli durumlarda sorun yaratır. Soğuk
havalarda bile palto, atkı ve şapkanızı mutlaka çıkarın. Palto hareketlerinizi kısıtlarken şapka da hem görüş alanınızı azaltır hem de sesle verilen uyarıları işitmenizi zorlaştırabilir. Ceketinizi de çıkarmaktan üşenmeyin. Otomobile binmeden önce ceketi çıkarıp asmak sadece birkaç saniyenizi alır. Ayrıca emniyet kemerinizi bağladığınızda varsa kravatınızı mutlaka emniyet kemerinin üzerine çıkarın. Böylece olası kazalarda kravatın boynunuza baskı yapmasını engellemiş olursunuz. Ceplerinizde kalem gibi sivri ve kesici aletler bulunmamasına da özen gösterin. Otomobil kullanırken ayakkabıların önemi büyüktür. Mümkün olduğunca hafif, kısa topuklu ve tabanı kolay kolay kaymayan ayakkabıları tercih edin. Geniş tabanlı, yüksek topuklu ayakkabılarla pedallara hassas bir şekilde hükmetmek imkânsızdır.