Kızaklama etkisi tetikte bekliyor

Aquaplaning (kızaklama) etkisi, araçla seyir halindeyken karşılaşabileceğimiz risklerden biri. Kızaklamanın nedenlerini iyi bilmek ve böyle bir durumda ne tür davranışlar sergilememiz gerektiğini öğrenmek kendimizin, yolcularımızın ve trafikteki diğer araçların güvenliğini sağlamak adına kritik seviyede önem taşıyor.

Türk futboluna değer katan oyuncularımızdan biri olan Ahmet Çalık, üzücü bir trafik kazası nedeniyle hayatını kaybetti. Çalık’ı çok genç yaşta ve kariyerinin zirvesindeyken hayattan koparan bu kaza, aslında trafikte her an karşılaşabileceğimiz bir tehlikeyi yani Aquaplaning (Kızaklama) etkisini tekrar gündeme taşıdı. Yol koşulları, hava durumu, hız ve sürüş alışkanlıkları gibi birçok temel etmenin rol oynadığı Aquaplaning (Kızaklama), her yıl ülkemizde yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği, yaralandığı ya da maddi hasarla sonuçlanan kazaya neden oluyor. Eğer önceden yeterli bilgi sahibi değilseniz emin olun, bu yazıyı okuduktan ve çevrenizdeki insanlarla paylaştıktan sonra bir farkındalık oluşmasına, belki birçok üzücü olay henüz oluşmadan engellenmesine katkı sağlayacaksınız.

Kızaklama neden yaşanır?

Konu çok önemli o yüzden sözü uzatmayalım. Kızaklama etkisi en basit haliyle ıslak yol koşullarında, suyun miktarına, aracın hızına ve lastiklerin durumuna bağlı olarak zeminle temasın zayıflaması hatta oluşan su yastığı nedeniyle tamamen kesilmesi anlamına geliyor. Çoğu durumda araç yol üzerinde değil de suyun üzerinde hareketini sürdürmeye başlıyor. Bu basit anlatımdan sonra biraz daha detaya inelim. Lastikler, yaz-kış fark etmeksizin yoldaki suyu üzerlerindeki kanallar vasıtasıyla tahliye edip, en iyi tutuşu sağlayacak şekilde tasarlanır ve imal edilir. Ancak özellikle kış aylarında kış lastiği kullanımı ıslak zemindeki su tahliyesini daha iyi sağlar. Buna rağmen lastiğin eskimiş olması ve üzerindeki kanalların işlevini yitirmesi, lastik basıncının gerekenden çok veya az olması ıslak zemindeki tutunmayı olumsuz etkiler. Burada en önemli etkenler yoldaki suyun derinliği, aracın hızı ve lastiklerin durumudur. Yol üzerindeki su birikintileri, aracın lastikleri ile zemin arasındaki teması keserse kızaklama başlar. Kullandığımız görselde bu durumu inceleyebilirsiniz. Kızaklama sadece sonbahar ya da kış aylarında yaşanmaz, yağışın olduğu, yol yüzeyinin su birikmesine neden olduğu her durumda yaşanabilir. Dolayısıyla kızaklamayı önlemenin en etkili ve kolay yolu sürüş esnasında muhtemel su birikintilerini önceden görüp hızı düşürmek, yağışlı havalarda ise zaten belirtilen limitlerde kullanmaktır. Ülkemizdeki karayollarının yüzey kalitesi açısından özellikle kırsal kesimlerde çok iyi olmadığını gözlemliyoruz. Kış şartları, ağır vasıtaların neden olduğu deformasyonlar ve zemin koşullarındaki nedenlerden dolayı yüzeyde su birikintileri görülebiliyor. Bu konuyla ilgili aslında pek değinilmeyen bir tehlike daha var. Özellikle yağışlı havalarda ağır vasıtaların yanından geçerken hızı iyi ayarlamak ve direksiyona hâkim olmak büyük fark yaratır. Çünkü ağır vasıtaların tekerlekleri hareket esnasında suyu tahliye ederken yanal olarak da bir etkiye neden olur, bu durum güzergâhınız üzerindeki su derinliğini artırabilir.

‘O an’ nasıl davranacağız?

Hızınızı ne kadar ayarlasanız da, lastikleriniz ne kadar iyi durumda olsa da trafikteki diğer durumlarda olduğu gibi kızaklama da anlık olarak gerçekleşir. Hatta büyük çoğunluğumuz kızaklamayı çok hafif düzeyde de olsa deneyimlemişizdir. Şehir içinde, düşük hızda su birikintisine girdiğimizde yaşadığımız o ani hız ve tutuş farkı, kızaklamanın en basit halidir. Bir de bunu yüksek hızlarda yaşadığınızı düşünün! Kızaklama başladığında direksiyon hissedilir derecede yumuşar, motor devri artar ve aracın taban kısmındaki su sesi yükselir. Peki böyle bir durumda nasıl davranmak gerekir? Lütfen aklınızdan çıkarmayın; lastiklerle yol yüzeyi arasında su yastığı oluştuğunda ve kızaklama başladığında yapacaklarınız değil yapmayacaklarınız önemli. Öncelikle paniğe kapılmayın. Kesinlikle gaza veya frene basmayın. Direksiyonu hâkim olacak şekilde, sıkıca tutun. Ama asla herhangi bir yöne çevirmeyin. Aracın hangi kısmının sudan daha önce çıkacağı veya tutunacağı bilinemediğinden, lastiklerin dördü de yola tutunana kadar soğukkanlılığınızı koruyun. kızaklama suya girildiği yönde başlar ve sonlanır. O an frene ya da gaza basmak, direksiyonu çevirmek bu yönün tayinini iyice zorlaştıracaktır. Tutuş tekrar geri kazanıldığında direksiyonun sertleştiğini, yön kontrolünün geri geldiğini hissedeceksiniz. Bu noktada kontrollü bir şekilde hızınızı azaltarak kendinizi ve diğer araçları tehlikeye atmayacak şekilde istikametinizi belirleyin. Kızaklama veya zaman zaman yer verdiğimiz diğer riskler her sürücünün başına gelebilir.

Her konuda olduğu gibi bu konuda da önceden bilgi edinmek, her daim kurallara uygun hareket etmek, aracımızın ve lastiklerimizin sürüş güvenliği açısından uygunluğundan emin olarak yola çıkmak en temel gerekliliklerdir. Tüm bunlarla birlikte aracınıza bindiğiniz anda emniyet kemerini takıp, yolcularınızın da takmasını sağlamak elzemdir. Kızaklama, bu yıl daha çetin geçen kış koşullarında gündemimizde olan bir konuydu. Yaşanan elim olay neticesinde sayfalarımıza daha erken taşımanın uygun olacağını düşündük. Bu vesileyle başarılı futbolcu Ahmet Çalık’a Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve tüm futbol camiasına baş sağlığı dileriz.